27 Şubat 2012 Pazartesi

yokoluş

Sustum.
Susmak erdemdi bilirdim.
Rüzgarın kainatı sebepsiz savuruşuna daldı gözlerim.
Boy verdi. Çoktan geçmişti.
Boğulucaktı biliyordu.
Kurtulmak için çırpınmadı bile.
Kıyıda bekleyen can kurtaranı görmedim saydı.

Dalgalara bıraktım kendimi, rüzgarın hırçınlaştırdığı dalgalara.
Martı geçerken tepemden baktım gülümseyerek damlaların ardından.
Onun yerinde olmak diye geçirdim 2 saniyede olsa..
İstediğim yere uçabilsem dedm.
Hayal kurabiliyordum hala.
Ölmemiştm belli ki.
Suyun ciğerlerimi doldurduğunu hissediyordum.
Yavaş yavaş batıyordum hayran olduğum denize.
Sessizce.
Çırpınmadım.
Kimse duymazdı bilirdim.
Kimsenin duymasını istemedm zaten.
5 dakikada olsa yalnız kalmaktı önemli olan.
Denizle bir sırrım vardı artık.
İntihar değil bu. Yeniden doğuş olmalıydı.
Sustum..
Yavaş yavaş battım derinliklerine sırdaşımın.
İçim deniz doldu ben denizi doldurdum.
Nefes alışlarm yavaşladı.
Kalbimin atışı kesildi sandım.
Sanıyordum demekki kesilmiş olamazdı.
Düşünüyordum, daha vaktim vardı.
Uçan martı kaybolmuştu gözden.
Gözümü kapattım
Martıyı hayal ettim.
Yanıbaşmdaydı.
Büyük dalga gelmşti küçük yaşlar kaybolup gitmişti.
Deryanın içinde hiçtim.
Kendi içmde deniz.
İçim deniz doldu.
Ben denizi doldrdum.
Nefes alamıyordum..
Ciğerlerimde ki tek şey huzurdu artık...
                         Ecem YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder