Bugün aslında her gün önünden geçtiğim ve şaşkınlıkla
tabelasına takıldığım bir yere arkadaşıma sen kapıda bekle diyerek daldım. “Psikolojik
danışmanlık ve eğitim merkez” adı altında geçen “kliniğin” kapısında vaat
ettiği şeyler arasında yok yoktu.
-Çocuk ve ergen Psikolojisi
-Yetişkin Psikolojisi
-Travma Bozukluğu
-Dil ve Konuşma Bozukluğu
-Özel Eğitim
-KOÇLUK HİZMETLERİ
-Kurumsal Danışmanlık
Merhaba dedim gülümseyerek sekretere ve sekreter elindeki
telefonla yüksek sesli ve bir o kadar kaba bir şekilde yaptığı özel konuşmasına
devam ederek selamıma karşılık bile vermeye tenezzül etmeden galoşları giymemi
beklercesine kapıdan çekilmedi. Normalde bu harekete imalı bir şekilde cevap
verecek olmama rağmen hiç ters bir şey yapmadan hanım hanımcık galoşlarımı
giydim ve içeri girdim.
Etrafımı incelemeye başladım ve gördüğüm manzaralar
gerçekten hiçbir şekilde içeri girmeme neden olan vaatlere yakışmayan şeylerdi.
Sekreter Hanımefendi kesinlikle
benimle ilgilenmiyor ve argo tabirlerini kullanarak normalin çok üstünde sesle
konuşmasına devam ederken beni hiçbir şekilde umursamıyordu. Liseden mezun
olduğum yıldan beri kendi ayaklarımın üstünde durma sevdamdan çeşitli işlerde
çalışmış biri olarak sergilenmesi gereken tavrın o olmadığından emindim. Müşteri,
danışan ne derseniz (orası biraz iş ahlakına kalmış) karşılaştığım
üslupsuzluktan çok rahatsız oldum ancak bunu kesinlikle şahsın kendisine
yansıtmadım.
15 dakika kendisini beklediğimi belli etmek için gözünün
içine bakmama aldırış etmeden şahsi konuşmasına devam eden hanımefendi ben
orada beklediğim için değil sadece konuşması bittiği için karşısındaki kişiye
neyse hasta geldi kapatıyorum dedi ve 17.dakika telefonunu kapattı.
Ben hasta değildim, terapi için oraya gitmemiştim ki
danışmanlık hizmeti için bile orada bulunmuş olsam bana bu şekilde hitap eden
hanımefendi bana hasta deme hakkına sahip değildi.
Normal zamanda bu şekilde( bence) saygısızca olan tavrına
karşı gerekli cevapları verir ve özür dileyene kadar orayı terk etmezdim ama sırf
konuşmanın devamını merakımdan oradan ayrılmadım.
Kişisel hırslarımı bir kenara bırakarak nezaketimden taviz
vermeden ve güler yüzle psikoloji 3. Sınıf öğrencisi olduğumu ve stajla ilgili
görüşmek istediğimi söyledim.
Biz stajer çalıştırmıyoruz dedi. Psikoloğunuz müsait değil
sanırım görüyorum ki bekleyenlerde çok daha sonra görüşme imkanım yok mu dedim
özellikle biraz zorlayarak. Hayır almıyoruz öyle staj mtaj için dedi. (Mtajın
kelime anlamını hala bulamadım bilen varsa lütfen yardımcı olsun) Neden dedim. Biliyorsun
gizlilik esas terapide dedi. (Siz siz olun size sizli hitap eden birine sakın
sen diye karşılık vermeyin, anlaşılan o ki görgü kurallarından da haberi yoktu
hanımefendinin) Bizde hastalarımızın(!)(Bir yerlerden Tıp diploması almış
olmalı.) rahatsız olacağını düşünerek öyle bir uygulama yapmıyoruz diye
karşılık verdi.
Kaşındığımdan değil de kendi kendime Uğur Dündar moduna
girdiğimden olsa gerek “Peki verdiğiniz destekle ilgili bilgi alabileceğim bir
broşür alabilir miyim ya da kartınızı rica edebilir miyim.” Dedim.
1.60’lık boyumla onu ne kadar ürküttüm bilmiyorum halbuki
üflese uçabilirdim ama “Neden istiyorsun ki.” dedi yine SENLİ üslubuyla. Bilgi
almak için dedim gülümseyerek ve ben Psikolojik Danışman Hanımefendinin kartını
alarak biraz muzip bir şekilde gülümseyerek oradan ayrıldım.
Ortamdan biraz bahsetmek gerekirse bizim salondan biraz daha
büyük olan dairede (ki miniciktir salonumuz) insanların ruhsal rahatsızlıkları
veyahut danışmaya ihtiyaç hissettikleri için orada bulundukları tartışılmaz bir
gerçekken onları karşılayan kişinin tavırları ve bencil davranışları çok
çirkindi. Bahsettiğim hanımefendinin karşısındaki odada 5-6 kişi sıkış tepiş
otururken ve kendi aralarında konuşurken son ses televizyon açıktı. Duvarlar
çelikten olmalı terapi yapılan odaya ses gitmemesi için.
Velhasıl ben oraya staj yapmak için gitmedim, seneye mezun
oluyorum ve neler yapıyormuş bu insanlar nasılmış acaba büyüklerimin işleri
belki yol gösterirler belki bir fikir edinirim diye gitmiştim.
Gittim, gördüm. İş hiçte benim o mükemmel hayallerimi süsleyen
cinsten değildi. İnsana değer verilmeyen bir yerde insana yardımdan söz etmek
ne kadar imkansızdır oysa ki.
Dersimi aldım ben bugün. İleride bugün karşılaştığım
manzaralara dikkat ederim. Bu gün yaşadığım da yanıma kar kalır.
Değer veren, verilen olmanız duasıyla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder