21 Ağustos 2013 Çarşamba

Özgürlük Gardiyanları


Senin hiç sevdiğin oldu mu doktor? diye yanaştı hafif kavruk kız. Hiç kavuşamadığın oldu mu ? Ben çok sevdim de ondan burdayım.

-İstemedi mi ailen?

Yok ailem ses etmedi de o beni istemedi dedi. Hafif yutkundu, ben de onu istemedim. 

Özgürlüğün çığlık attığı yerde geçti bu konuşmalar. Cam çerçeve her yerdeydi nasıl özgür olsundu genç kız. Gururu ailesinin kapattığı ve tedavisinin bitmesine rağmen almaya gelmedikleri akıl hastanesinde bile sessiz sedasız devam ediyordu.

Sevseydin anlardın beni. Bana deli diyorlar ama değilim ben. Deliysem de kime ne??  Hem aşktan güzel sebep mi var delirmeye?

geleceğim, bekle dedi, gitti
ben beklemedim,
o da gelmedi
ölüm gibi bir şey oldu
.
ama kimse ölmedi

 Özgürlüğün demir parmakların ardında saklanmadan umarsızca ortaya çıktığı yer akıl hastaneleri. Orda herkes saf, en doğal haliyle. 

Versene bir sigara diye yanaştı ardından 22 yaşındaki güzel kız. Dostluğumuzu pekiştirmekti amacı, sigara bahane. O sizin sürekli yargısızca infaz ettiğiniz gönül eğlendirdiğiniz kızlardan yalnızca biri.

 Benim işim içki içirmek, hem paramı kazanıyorum hem de bana güzel sözler söylüyorlar mutlu oluyorum. 3 yaşındayken yolu yurda düşüyor. Orada ki günlerini özlemle anlatıyor halbuki.Yuvamda her şey güzeldi diyor. Adı yuva ya belki onun huzurunu düşürüveriyor çelimsiz gölgesine.

Kanadı kırık kuş merhamet ister diyor şair. Merhamet onun için bir dublenin ardına saklanmış. Arıyor, onu da bulamıyor. Kalbinde merhamet çınarı olanı tanımıyor musun sen ? denmiyor. Dile yine kepenkler vuruluyor.

21.08.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder