27 Ağustos 2012 Pazartesi

Yolunuz düşerse bir gün


21 yaşında bir genç.
Hayal yok ümit yok çare yok.
Sadece oturup eski sevgilimi düşünüp dertlensem iç çeksem  öyle sudan sıkıntılarım olsa.
Sıkıldım koşturmacalarımdan.
Sıkıcı somurtkan bir kız oldum çıktım.
Başımı yastığa koyduğum zaman yarını düşünmeden uyusam mesela
Dünya işleriyle bu kadar uğraşmak zorunda kalmasam.
Hayalini kurduğum meslek için çabalamaya mecalim kalmadı desem mesela size?
En son çocukken hayal kurmuş olabileceğim için mi seçtim acaba bölümümü ?
Sonra belki unutmuşumdur hayal kurmayı olamaz mı?
Yani bir köşeye çekilmiş eline kitap almış azcık ukala bir kız çocuğuna düşerse yolunuz bir gün.
Sessizce geçin karşısına.
Bir sigara da siz yakın.

ecmylmz
27 ağustos
23.02

7 Ağustos 2012 Salı

Hiç olsam



Bir kuzu olsaydım eğer ben, arkadaşlarınla bir gün şehrin kalabalığından uzaklaşmak için gittiğin köylerden birinde karşına çıkardım. Sürüyü takip etmek için paytak paytak koşardım. Minicik olurdum muhtemelen. Sen arabadan iner bembeyaz tüylerimi okşardın benim.

Mesela bir şeker olsaydım, çocukken bakkaldan aldığın o en sevdiklerinden olurdum. Yıllar sonra hiç ummadığın bir yerde karşına çıkar çocukluğunu hediye ederdim sana. Yıllardır görmemiş olurdun belki beni ama daha dün arta kalan 10 kuruşla almışsın gibi hissettirirdim.

Bir koku olsaydım eğer süt kokardım. Annesini yeni emmiş bebeğin saçlarındaki koku olurdum. Belki bir ziyarette karşına çıkardım, belki aşık olduğun kadının kucağında. Ama o kokuyu duyunca huzur hissederdin işte.

Mesela  bir kitap olsaydım, her seferinde tekrar tekrar başladığın ama bir türlü sonunu getiremediğin  kitap olurdum. Sayfalarımı her seferinde yeniden yeniden koklar dururdun. Her seferinde aynı satırlarımı tekrar tekrar okurdun.

Bir şarkı olsaydım eğer, yıllar sonra sarhoş gittiğin sahilde çalan şarkı olurdum. Öyle duygulandırırdım ki seni her seferinde daha büyük yudumlardın biranı.

Bir yemek olsaydım eğer her şey bittikten sonra yediğin tatlı değil, karnın en açken kaşıkladığın çorban olurdum. Karnını ben doyururdum. İçini ben ısıtırdım.

Bir uzaylı olsaydım eğer senin evinin çatısına konar ilk seninle dost olurdum. Dünyayı yine seninle sever, yine seninle mutlu olurdum.

Mesela bir isim olsaydım ağzından düşmeyen, en sevdiğin olurdum. Hep bana varırdı cümlelerin.

Bir damla gözyaşın olsaydım eğer en büyük günahına tövbe ederken yanağından süzülen olurdum. Bütün kötülükleri alırdım senden ve yavaşça kurur giderdim.

Bir tebessüm olsaydım eğer, o en sevdiğin filmde içinde hissettiğin buruklukla birlikte dudağının kenarına konardım. Hem için acır hem her şeye rağmen beni saklayamazdın.

Ben bir söz olsaydım eğer hep o son cümleden sonra ilave etmek istediğin ama söyleyemediğin olurdum. İçine karışırdım, kan akışını hızlandırırdım ama hep mahremin olurdum.

Bir dua olsaydım. Konsaydım kalbine. Gerçek olmazdım belki ama,    

Belki de olurdum.

07-08-12